Yazılar

5 Mart 2013 Salı

“Trabzon Kümeye” diye bağıranlar ve “Bağırtanlar”

Başta kendimi eleştirmeliyim.
Trabzonspor en çok desteğe ihtiyaç duyduğu dönemde, ilk defa maçına gitmedim. Hatta yanlışlıkla giderim diye planladım gitmemeyi.
Maçtan sonra Trabzonspor’un içinde bulunduğu duruma içten içe keyiflenecek olan ligtv ekibine aylık para göndermeye devam ediyorum.
Çok bilmiş yorumlar yapıyorum sosyal medyada ve aşağıda olduğu gibi yapmaya devam ediyorum; üzüntümün sorumluluğunu bazen haksız kişilere yüklüyorum.

Doğduğum günden bugüne, sanki bir önceki yaşamda yaşamışım gibi, Trabzonspor’un şampiyonluk kutlamasını yaşayacağım günün hasreti, sırtımda giderek ağırlaşıyor.

Belki de ben de bir şeyler yapabilirim diye bu blog sitesini açtım. İleride belki daha hedefe yönelik projeler; becerebilirsek..

En azından "Trabzon kümeye" diye bağırtanları ve bağıranları susturmayı becerebilirsek; şampiyonluk kutlaması zaten öte dünya..

Dünkü maç için yapılan teknik hatadan ikinci yarı dönülmeye çalışıldı..Devreye alışılageldik bir biçimde hakem girdi ,Halil kaçırdı vs vs..

Burada neredeyse her yazımda belirttiğim geleceği kaybediyoruz feryadında haklı çıkmak sinirimi bozuyor.

Geleceğimiz Soner,Emre,Yusuf,Abdulkadir,Kadir Keleş,Mehmet Kuroğlu,Göksu ; hatta finansal  olarak geleceğimiz olabilecek Adrian,Bamba'nın bir şekilde "A" takıma layık görülmüyor.

Kim uğruna? Halil,Olcan,Zokora,Sapara vs uğruna… Bu isimler ne finansal ne de sportif geleceğimiz olabilir.

Bu kadar açık ve net bir tabloyu görememek ne kadar zor olabilir? Ki yönetenler emimim ki bizim düşündüğümüzden 10 kat daha fazla düşünüp mesai harcıyorlardır..

Bu kör döğüşü, inatlaşma neden? Nedir bizim göremediğimiz ama sizin gördüğünüz?

En azından bizim gördüğümüz puan tablosunda hem fikir olabilir miyiz?
...Lütfen artık.