Bu kadar kolay bulunan gollerle başlanan maçlar için „hiç kimse maçın bu kadar kolay geçeceğini tahmin edemezdi“ klişesini düşünmeye başlarken devreye Trabzonspor’un eşi bulunmaz takım savunması girdi ve maç,maç öncesi tahmin edilen havaya büründü tekrar...
Dirençsiz bir ortasaha,kolay pozisyon veren bol kademe hatalı savunma, maçı tahminlerin de ötesinde zorlaştırdı Trabzonspor için..Ofansif anlayış ise bilindiği gibi..Özgüvensizliğin yönlendirdiği hücum organizasyonları doğal olarak bol tercih hataları ve beceriksiz bir görüntüyü ortaya koydu.
Trabzonspor adına tüm bu karabulutlu futbol ortamının depresyona dönüşmesini engelleyen bir kahraman (maçı izleyenler abartısız bir sıfat olmadığına tanık olmuşlardır) , maça „el“ koydu : Onur Recep Kıvrak…
Belki de futbol tarihinin en parlak kaleci performanslarından birini sergiledi bize Onur..Taraflı tarafsız herkesi adeta büyüledi ve belki de tartışmasız Türkiye’nin en yetenekli kalecesi seviyesine yükseldi dün akşam..
Zaman zaman Adrian’ın etkileyici performansı ve Onur dışında Trabzonspor’la ilgili diğer maçlara oranla farklı cümleler kurmak oldukça zor..
Celustka’nın sol stoperdeki poziyon hataları ,Sapara’nın özellikle kondisyon sorunu yaşadığı dakikalardaki kritik pas hataları,Henrique’nin yeteneklerine rağmen bir türlü oyununu oturtamayışı ve bitirici noktalardaki acemiliği,Olcan’ın dağınık görüntüsü,Halil’in giderek kaybolan oyun etkinliği ve top kayıpları maç içinde Trabzonspor’u çok ciddi sıkıntılarla başka bir deyişle rakip takımı Onur ile başbaşa bıraktı.
Galatasaray maçı Trabzonspor‘un gerçek anlamda kader maçı olacak..Ne yazık ki yukarıdaki belirttiğim olumsuz görüntünün 3 günde değişme ihtimali pek yok gibi..
Bu yüzden Trabzonspor Galatasaray karşısına farklı bir oyun anlayışıyla çıkması gerekiyor..Aksi takdirde Onur’un yine dünyayı kurtarmasını ummaktan başka çaremiz yok gibi gözüküyor.
