Yazılar

4 Şubat 2013 Pazartesi

Teknik Direktörden fazlası - Trabzonspor -Gaziantepspor lig maçı analizi


Tolunay Kafkas'ın Trabzonspor’a sadece teknik direktörlük yapmaya gelmediği, önce takım, sonra tribün ve sonra da camiaya verdiği mesajlardan rahatlıkla anlaşılabilir.

Maç sonrası röportajında altını çizdiği “tutku” vurgusu bile vizyonunu ifade edebilecek seçilmiş en doğru kelime bence..

Tutkuyu başarıya götürecek ilk hamlenin de başta takım ve tribünler olmak üzere mantıkla bürünmüş hırs ya da başka bir deyişle pozitif enerji olduğunun çok farkında ve bunu başarabilecek karizmaya fazlasıyla sahip.


Oyun düzeni ve seçilen oyunculara bakıldığında oyuna bakış açısında önceye oranla farkı hissetmek şimdilik zor. Çünkü henüz kullanamadığı ve kullanmayı arzuladığını düşündüğüm 4-5 oyuncu daha olacak..

Mevcut kadroya göre yapılacak en iyi seçimi yaptığını söylemek pek de yanlış olmaz.

İdeal pozisyonu sağ bekte Celustka, defansif ortasaha rolündeki Serkan en radikal hamleleri oldu şimdilik ki takım direnci açısından oldukça doğru kararlardı..

Özellikle Serkan Balcı’nın yaklaşık 7-8 kritik top çalması hem Colman’a hem de Alanzinho’ya rakip ideal alan savunmasına yerleşmeden daha rahat top kullanma şansı tanıdı ki bu iki oyuncu da sezonun en başarılı maçlarını oynadılar ve iyi oynamalarının verdiği özgüven son vuruşlarına yani skor hanesine de yansıdı..

Hücumda Adrian bu ikiliye destek olabilirken, Olcan ve Halil’in henüz hücum mantalitesi olarak bu 3 lüye ayak uydurabildiklerini söylemek zor.

Halil tercihi hem yabancı kontenjanından olsa gerek; hem de zaman zaman Janko’ya oranla daha hareketli olmasından kaynaklı diye düşünüyorum.

Abdullah Karmil yerine Emerson tercihi bizi pek memnun etmese de, Emersonun top kullanması ve tecrübesini düşündüğümüzde hocayı çokta eleştiremiyoruz.

Herşeye rağmen maçın ilk 10 dakikası 2-0 geriye düşmemizi engelleyen Onur Kıvrak’a teşekkür artık bir ritüel haline geldi bu sezon. Öte yandan Mustafa ve Emerson'un tabiri caizse bu pozisyonlarda “uyuması” kabul edilebilir değil,tıpkı Tolunay hoca’nın maç sonrası altını çizdiği gibi.. Bu bölgeye Giray ve Bamba ikilisi ilaç gibi gelecektir.

Bence maçın en güzel anı, maç sonu Tolunay hoca’nın Colman’a evladı gibi sıkısıkıya sarılmasıydı..

Çok şey söylenebilir o “tutku”lu sarılma için..Tolunay hoca'nın, takımın neye ihtiyacı olduğunu bildiğini hissetiren özel bir kareydi..


Yine Tolunay hoca'nın maçın başında tribünleri bir amigo gibi ateşlemeye çalışması, Colman’ın hırs dolu gol sevinci ve yine onun da katıldığı kolbastı gösterisi bir devin tekrar dirilmesi yada diriltilmesini hissettirdi bana..

Umut doluyuz.. Bütün ibreler hırsı mantıkla bürümeye amaçlayan Tolunay hoca’nın başarılı olacağı yönünde..

Onun bir teknik direktörden fazlasını yapıp camiayı ateşlemeye çalışmasına duyarsız kalmamalıyız.. Savaş tekrar başladı!