Yazmanın en zor olduğu ancak öte yandan da tam da yazılması gereken zamanlardan birinde imdadıma, Zürih eylemi için özellikle bu yazıda çok anlamlı olacak yazının sonundaki karikatürü çizen ağabeyim Cem Zafer Gümüş yetişti..
Söyleyecek çok şey var ancak ben sıramı maçla ilgili aşağıdaki cümleler ile savıp;satırları kendisine bırakacağım..
Dünkü maça sadece futbol bakış açısından baktığımızda, bir takımın başına gelebilecek en vahim şanssızlıkların Trabzonspor’un başına geldiğini söylemek, hiç de abartı olmayacak.
Tam da verilmeyen golümüz ve kaçan pozisyonlarla Fenerbahçe’ye sahayı dar ediyoruz diye düşünürken, Sol Bamba’nın talihsiz 2 pozisyonu her şeyi mahvetti.
2. yarıda Olcan’ın karşı karşıya kaçırdığı golden hemen sonra, 3.golü yememiz H.Avni Aker’i tarihinin en kaotik atmosferlerinden birine bürüdü..
Seyircinin tam da olay çıkacak,belki de maç yarıda kesilecek diye düşünürken,takımı yuhalayıp,-beğeniriz beğenmeyiz- başkanı Fenerbahçe maçında istifaya çağırması skordan daha vahim bir görüntü ortaya koydu.
Kendi içimizdeki ve bulunduğumuz mücadeledeki karşı cepheleri vs düşündüğümüzde, her anlamda bir Yapanlar / Yıkanlar çatışmasının en belirginine tanık olduk.
Tanrıya olan adalet duygumun sarsıntı geçirdiği ruh halimin, bu yazıyı okuyan dostlarıma sirayet etmemesi temennisiyle sözleri Cem Zafer Gümüş’e bırakıyorum…
"Gelinen nokta dünyanın sonu değil fakat çok kritiktir. Belli ki tüm spor camiası TS’yi itibarsızlaştırmak için el ele vermiş durumdadır. Önlem alınmazsa küme düşmeye kadar gidebilecek bir tehlikeden bahsediyorum.
Açıkça ortaya çıkan gerçek; ne futbolcuların ne hocanın ne de yönetimin bu sorunu çözebilecek yeterlilikte olmadıklarıdır. Başarının da, başarısızlığında nedenleri ve çözümleri kişilerde değil organizasyonda aranmalıdır.
Dolayısıyla bu noktada camiaya iş düşmektedir. Zaman birlik olma zamanıdır. Camia, akılcı bir analiz yapmalıdır.
Bunun için geniş katılımlı bir çalıştay yapılabilir. Çalıştay küçük gruplar halinde çalışmalıdır. Teknik grup, mali grup, imaj grubu, sosyal medya grubu, siyasi grup, tribün grubu vs… Üyeler hem fiilen kulüpte çalışanlardan hem de kendi alanlarında uzman, yaptıkları ile öne çıkan zeki, yaratıcı ve sadık taraftarlardan oluşmalıdır.
Bu küçük gruplar öncelikle, genel başarısızlığa etki eden kendi alanlarındaki sorunları ortaya koymalıdırlar. Sorunu doğru tanımlamak problemi çözmenin yarısıdır. Daha sonra çözüm önerileri geliştirilmeli ve yetersiz kalınan durumlarda profesyonel destek alınmalıdır. Sorunları ele alırken hak arama mücadelesi ile bugün ve yarın için yapılması gerekenler net bir şekilde ayrılmalıdır.
Kanımca bugünün en önemli sorunlarından biri camianın hemen hemen tüm enerjisini hak arama mücadelesinde sarf ederken güncel problemlerin çözümüne yeterince destek olamamasıdır.
Öte yandan, bugün ağırlıklı olarak Şenolcular, Sadriciler, Tolunaycılar vs. şeklinde bir yapıya bürünmüş olan camianın derhal bu yapıyı terk etmesi gerekmektedir. Bu yapı ve beraberindeki plansız ve gelişigüzel hareketler camiayı hiçbir sonuca ulaştırmayacağı gibi kişilere bağımlı hale getirecektir.
Oysa böyle bir plan çerçevesinde, bu camia bugün de ve gelecekte de tüm zorlukların üstesinden gelebilecek ve gıpta ile bakılacak bir takım yaratabilecek kudrete sahiptir.
Yeter ki sorunlarını tespitini doğru yapsın ve gücünü doğru noktalara kanalize etsin."
C. Zafer Gümüş
Twitter.com/Xopur
